Gebeliğin Son Dönemindeki Sorunlar
Gebeliğin son aylarında anne adayının yaşam kalite...
Hamilelik, yumurtanın sperm tarafından döllenmesiyle birlikte başlayan süreçtir. Hamilelik süresince, döllenmiş yumurta döl yatağı içerisinde follapi tüpüne doğru ilerleme göstermektedir. Bu süreç 40 hafta sürmekte ve normal doğum olarak adlandırılmaktadır. Döllenen yumurta, diğer adıyla fetüs, bazı durumlarda 40 hafta boyunca hayatta kalamamakta, kaybedilebilmektedir. Döllenmiş yumurtanın hamileliğin ilk 20 haftası içerisinde kaybedilmesi durumu, düşük olarak adlandırılmaktadır.
Erken gebelik durumlarında yaygın olarak gözlemlenen düşük durumları, tüm gebeliklerin yaklaşık olarak dörtte birini oluşturmaktadır. Yapılan araştırmalara göre tüm gebeliklerin ortalama %15 - %25’i düşük, tıptaki adı ile ‘spontan düşük’ ile sonuçlanmakta, bu düşüklerin %80’inden fazlası gebeliğin ilk 3 ayında gerçekleşmektedir. Hamilelik öncesinde de gerçekleşebilen düşüklerin ortalama %85’i gebeliğin 12.haftasından sonra meydana gelmektedir.
Hamilelik sürecinde bilinen en önemli ve düşük belirtisi olarak karşımıza vajinal kanama çıkmaktadır. Hamileliklerde vajinal kanama gözlemlenmesi, düşüğün ilk belirtisi olarak kabul edilmektedir. Vajinal kanama ile birlikte kramp ve sırt ağrısı da meydana gelebilmektedir. Ancak bazı durumlarda, başka belirtiler meydana gelmeden, sadece kanama gerçekleşerek düşük yapılabilmektedir. Bu bakımdan, hamilelik döneminde vajinal kanama gözlemlenmesi durumunda acilen uzman kontrolüne başvurulmalıdır.
Düşüklerde meydana gelebilecek belirtileri genel itibariyle şu şekilde sıralayabilmekteyiz;
Düşük gerçekleşmesi durumunda, kadında hamileliğe işaret eden; mide bulantısı, göğüs şişmesi ya da hassaslaşması gibi durumlar gözlemlenmemektedir.
Düşük, vajinal kanama ya da kramp meydana gelmeden gerçekleşebilmektedir. Hamilelik, bazı durumlarda hiçbir belirti gerçekleşmeden sonlanabilmekte ve düşük gerçekleşebilmektedir.
Düşük, döllenmiş yumurtanın ve plasentanın uterus duvarından ayrılması durumudur. Normal gelişim süresi 40 hafta süren fetüsün kaybedilmesinin temel nedeni tam olarak bilinememektedir, ancak çok çeşitli risk faktörlerinin etki oluşturduğu bilgi dahilindedir.
Düşük yapılmasına sebep olan genetik ve biyolojik risk faktörleri temel olarak şu şekilde sıralanabilmektedir:
Düşük, genetik ve biyolojik sebeplerle gerçekleşebildiği gibi, anne adayının yaşam tarzından ve bazı dış faktörlerden kaynaklı olarak da meydana gelebilmektedir. Bu risk faktörlerini şu şekilde sıralayabilmekteyiz;